Hemingway Etkisi: İşleri Bitirmeyi Kolaylaştıran Psikolojik Bir Taktik

Hemingway etkisi, bir görevin tam ortasında, sonrasını nasıl ilerleteceğinizi bilerek durduğunuzda, işe geri dönmeyi ve devam etmeyi kolaylaştıran bir psikolojik stratejidir. Bu etki, yazar Ernest Hemingway’in üretkenlik alışkanlıklarından ilham alır. Hemingway, yazarken hikâyenin sonuna kadar gitmezdi. Aksine, “ne olacağını bildiğinde dur” felsefesiyle hareket ederdi. Böylece ertesi gün işe başlamak onun için daha az zahmetli olurdu.

Bu yaklaşımın bilimsel temeli de vardır. Psikolog Bluma Zeigarnik, tamamlanmamış görevlerin zihnimizde daha çok yer ettiğini ve onları unutamadığımızı gösterdi. Bu olgu “Zeigarnik etkisi” olarak bilinir. Onun öğrencisi Maria Ovsiankina ise, yarım kalan işlerin zihinsel baskı yaratarak bizi tamamlamaya ittiğini buldu. Bu da “Ovsiankina etkisi” adını aldı.

Yani, bir işe başladığınızda ama bitirmediğinizde, zihniniz o işi tamamlama yönünde motive olur. Hemingway’in yöntemi de bu psikolojik gerilimi avantaja çevirir. İlginç bir noktada bırakılan iş, zihnin ilgisini canlı tutar ve bir sonraki sefer başlamak daha kolay olur.

Ancak bu stratejinin etkili olması için molaların yapıcı ve bilinçli verilmesi gerekir. Rastgele dikkatinizin dağılması değil; planlı bir şekilde, ilerleme kaydettikten sonra durmak önemlidir.

Sonuç olarak, sadece başlamak bile önemlidir. Sonrasını bildiğiniz bir yerde durun, bilinçaltınız işi sürdürecektir. Hemingway’in dediği gibi: “Asla kendinizi tüketmeyin, birazını ertesi güne bırakın.”